SALI PAZARI VS CUMARTESİ PAZARI

   


   Corona’nın bilmem kaçıncı günü, Mart ayına geri dönüş ve evde sıkılan bir ben. 

   Kasım ayının sonlarına geldiğimiz, bal kabağı temalı foto paylaşımlarının yavaş yavaş azaldığı günler yaşıyorduk. Her defasında daha ne görebiliriz acaba diye söylenirken bu sefer de İzmir depremi ile sarsılmıştık. Güzel İzmir’i deprem ve tsunami  vurmuştu.  

  Üzücüydü.

    Günler birbirini kovalıyor, yaralar sarılıyor, tedbirler alınıyor ve ben yine tek etkinliğim markete gidip gelebilmek olarak dizleri dışa çıkmış pijamamla hunharca hayatıma devam ediyordum. Bu kış için kendimce planlar yapıp yarım kalan veya okuyamadığım kitapları bir kitaplıktan diğerine taşımış bir yandan da okumaya başlamıştım bile.

      Dört duvar arasında içerik üretmenin verdiği sıkıntı ile yine soluğu mutfakta almıştım ama yaşamak istediğim hayat herkes gibi tabii ki bu değildi.  Mesela Corona olmasaydı Salı günü Salı Pazarı’na ya da Cumartesi Günü Cumartesi Pazarı’na gidip çılgınca tezgahları karıştırmak, yorulunca gözlemecide oturup gözleme yemek istiyordum ya da burnumun ucu kızarana kadar sokaklarda gezmek istiyordum. Hayaller böyleydi fakat gerçekler bilgisayar başında Cuma indirimlerine bakmakla geçiyordu.

      Kapitalizm insanlara tüketim çılgını olmayı emrediyordu.

     Hal böyle olunca yine kolları sıvayıp geçmiştim tezgahın başına. Bir İzmir bombası yapma girişimim bu sefer başarı ile sonuçlanmış, fırının başında gözlerimden kalpler fışkırarak yaptığım bombaların başında pişmeleri için sabırsızlıkla bekliyordum.

     Yeni yıl için dört duvar arasında kendimce planlar yapıyordum. İlk olarak erken kalkma işini yoluna koymalıyım diye düşünüyor daha sonra ‘’biraz daha uyusam n’olcak yeaa!’’ diyerek bu isteğimden vazgeçiyordum.  Sanırım yeni bir yapılacaklar listesi hazırlamam gerekiyordu.

     Önümüzdeki yıl için yapılacaklar listemi kafamda oluşturmaya başlayıp, yanı başımda duran sıcak su torbama çapkın bakışlar atarak bitiriyorum yazımı.  Akşama severek izlediğim dizimin karşısına sıcak su torbam ve kahvemle hafta sonunu karşılamayı koymuştum aklıma.

Hafta sonu ola hayr'ola.

Sevgiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NİSAN GELMİŞ HOŞ GELMİŞ

CAN SIKINTISI