ZENCEFİLLİ TARÇINLI KURABİYE
İşten ayrılıp bir
süre dinlendikten sonra insanlık için normal, benim için ise dahiyane şeyler
olan bir takım işler yapmak istiyordum. Her Türk kızı gibi işe mutfaktan
başlamıştım.
Önce kek yapmayı denedim. Havuçlu ve tarçınlı
kek. Hem de misafir gelecekti ve bu
benim övgüler alıp şımarmam için güzel bir fırsattı; lakin olmadı. Tam
ölçülerine göre yapmış olmama rağmen kek kabarmadı ve tadı berbat oldu. Gerçek
yüzüme bir tokat gibi vurmuştu; ‘’kızım sen mutfak işinden anlamıyorsun’’. Olsun, ben yine de denemiştim.
İkinci denemem
İzmir’in meşhur tatlısı olan İzmir Bombası yapmak oldu. Yine her şeyi tarife
göre yapmıştım. 12 dakika pişirme süresi verilen İzmir Bombası’nı neredeyse 35
dakika pişirmiştim. Tadına ben bile zor baktım. Bu da olmamıştı. İzmir Bombası
resmen elimde patlamıştı. Gerçek yüzüme yine bir tokat gibi vurmuştu; ‘’kızım
sen mutfak işinden anlamıyorsun’’.
Bunlar gibi bir çok
denemem oldu ve hepsinde başarısız oldum. Bir insan hep mi mutfak konusunda
başarısız olurdu? Ben kendimi çalışıyorum da zamanım olmadığı için mutfak
işinden anlamıyor sanıyordum ama bildiğiniz yeteneksiz çıkmıştım…
Fakat olmazdı; bu
böyle gitmemeliydi. Yeni yıla 1 gün kala sıvadım yine kolları, girdim mutfağa. Son
bir kez daha şansımı deneyeyim dedim. Zencefilli tarçınlı yeni yıl
kurabiyelerimi büyük bir özenle tepsiye dizip fırına vermiştim. Bu sefer olmuştu!
Sonunda başarmıştım! Sanırsın atomu paramparça etmiştim o derece mutluydum. Bir
de övgüler almıştım ki değmesinlerdi keyfime.
Bazen düşünüyor da
insan; hayat da böyleydi. Sizi zaman zaman zorlar ve hesapta olmayan sonlara
götürürdü. Ama mücadele etmek, yeniden denemek, ‘’başardım’’ diyebilmek
inanılmaz haz veriyordu insana. Bundan sonrası da böyle olacaktı. Deneyip
başarmak ve ‘’işte oldu!’’ diyebilmek için mücadeleye devamdı.
Yorumlar
Yorum Gönder